Geçen sene gitmeme rağmen yine bir Afrika ülkesine ayak basacak olmanın, ibretlerle dolu yoksul ve yoksulluk içindeki ama bir o kadar da çalışkan ve onurlu insanların hayatlarına tanık olacağım için tarifi mümkün olmayan duygular içindeydim. Türkiye’den 3 saat geri olan Batı Afrika ülkesi Burkina Faso’ya iniş yapmanın heyecanıyla ekrandan rotayı seyrederken pilotun ‘Burkina Faso’nun başkenti Vagadugu için alçalıyoruz, lütfen kemerlerinizi bağlayınız’ anonsu ile camın kapalı olan güneşliğini kaldırdım. Afrika seferlerinde bir ilk oldu ve uçak pisti pas geçip tekrar yükselmeye başladı. Böylece başkenti alçak uçuş izleyip, kızıl topraklar üzerine kurulu küçük evleri seyrederek ikinci kez inişe geçtik. Uçak yolculuğumuz 7 saate yakın sürmüştü. Öğle vakti bindiğimiz uçaktan indiğimizde ise saatler 16.30’u gösteriyordu. Uzun süren yolculuk saat farkından dolayı yeniden kısalmıştı. THY’nin Burkina Faso’ya direkt uçuşu var.
Kelime anlamı olarak “mutlu ve onurlu insanların yaşadığı ülke” anlamına gelen Burkina Faso’ya Kurban Bayramı vesilesiyle gittim. Kardeşlerimizle bayramlaşacak olmanın, bir nebze de olsa sofralarına et ikram edecek olmanın, hayırseverlerin emanetleriyle paylaşmayı ve dayanışmayı 5 bin kilometre öteye taşımanın tarifsiz mutluluğu vardı. 14 yıldır onlarca ülkede güven içinde kurban kesim ve dağıtımları yapan İnsana Değer Veren Dernekler Federasyonu (İDDEF) ile 2017’den bu yana Afrika ve Asya seferlerim devam ederken, Burkina Faso’ya ikinci gidişimdi. Bu yıl toplamda 47 ülke 309 bölgede 80 bine yakın hisse kurban kesen ve 3,5 milyon gerçek ihtiyaç sahibine ulaşan İDDEF olarak, Burkina Faso’da 20 bölge ve 200 kişilik ekiple 615 büyükbaş kurban kesip, emanetleri teslim ettik.
Dünyanın en yoksul ülkeleri arasında bulunan Burkina Faso, başkent Vagadugu dahil 45 şehirden oluşuyor. 22 milyona yakın nüfusunun yüzde 70’i Müslüman, yüzde 20’si Hristiyan geri kalan kısmı ise farklı yerel inanışlara sahip. Ancak etnik ve din farklılığı beraber yaşamalarına engel değil. Aksine bir mahelleye girdiğimizde Müslümanların ve Hristiyanların birlikte yaşadığına şahit olduk. Burkina Faso’da, Fransızca’nın yanı sıra 63 kabile dili konuşuluyor. Bu dillerden Moore, Fulfulde ve Dioula ülkenin resmi dilleri olarak anayasada yer alıyor. Para birimi CFA Frangı olan ülkede şehiriçi ulaşımı ağırlıklı olarak motosiklet ve bisiklet ile sağlanıyor. Ülkedeki bankaların hepsi Fransa’ya ait. Yani ülkeye para girişi ilk olarak Fransa’nı kontrolünde oluyor. Ülkenin parası da Fransa’da basılıyor.
Ülkedeki altın, fosfat, bakır ve magnezyum gibi yeraltı kaynaklarını Fransa ve İngiltere başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesine ait şirket gün yüzüne çıkarmak için aralıksız çalışıyor. İnsanların yüzde 90’ının tarımsal çalışmalarla geçimini sağladığı ülke, Afrika’nın en büyük altın üreticilerinden olmasına rağmen altın rezervlerinden çıkarılan madenlerden ancak yüzde 10’a yakın pay alabiliyor.
Varlık içinde yokluk çeken ülkenin rezervleri işleyebilecek milli şirketi bulunmuyor. Ancak son yıllarda Fransa’ya karşı bir başkaldırı var diyebiliriz. Özellikle Çin, Rusya ve ABD ülkede etkili olmaya başlarken, Türkiye, Burkina Faso devletiyle yakın ilişkiler içinde. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2021 yılında dönemin Burkina Faso Cumhurbaşkanı Christian Kabore ile görüşmesinde başkent Vagadugu’da büyükelçilik için yer tahsisi masaya yatırılmış. Havalimanına giderken tabela dikkatimi çekti. Ancak hemen yanı başında kale gibi duran ABD büyükelçiliği vardı ve fotoğraf makinem ile çekim yapamadım. Tabelada “Bu arsa Türkiye Cumhuriyeti Vagadugu Büyükelçiliği’ne aittir” yazıyordu. Yani ABD Büyükelçiliğinin hemen yanı başında Türkiye Büyükelçiliği yükselecek. Bu da Türkiye’nin büyüklüğünü ve gücünü gösteriyor.
Burkina Faso’nun tarihine uzanırsak, Fransa 1890’lı yılların başında ülkeyi işgal ederek sömürge haline getirmiş. Burkina Faso’yu da içine alan bir kaç ülkeyle beraber Fransız Batı Afrika’sı adını koyan Fransa daha sonra ülkenin adını Yukarı Volta yapmış. Yıllarca ülkeyi yer altı ve yer üstü sömüren Fransa’ya karşı 1950’lilerin sonuna doğru bağımsızlık düşünceleri dile getirilmeye başlanmış. Nihayetinde 1960 yılında yaşanan Afrika Yılı kapsamında bağımsızlığını ilan etmiş. Seçimle yönetime gelen ilk iktidar 1966’da darbeyle tanışmış. Ülke tarihinde askeri darbeler peş peşe gelmiş.
1983’te yeni bir darbe daha meydana gelmiş ve Thomas Sankara Cumhurbaşkanı olmuş. 4 yıl ülkeyi yönetebilen Yüzbaşı Sankara, yol arkadaşı Blaise Compaore tarafından darbe yapılarak öldürülmüş. Thomas Sankara, sömürgeci Fransa’ya kafa tutan, kendi kendine yetebilen Burkina Faso hayaliyle dört yılda birçok işi başarmış. Ülkenin ismini Yukarı Volta’dan Burkina Faso olarak değiştirmiş, buğday ve pamuk üretimini artırmış, kadınları ülke yönetimine katmış, 2,5 milyon çocuğun aşı olmasını sağlamış, okuma yazma oranını yüzde 13’ten yüzde 73’e çıkarmış, her kasabaya bir orman kampanyasıyla fidanlar diktirmiş, hiçbir yabancı yardım almadan demiryolu döşetmiş. İşte tüm bunlar 4 yıl sürmüş ve Sankara dönemi kanlı bir darbeyle son bulmuş.
Darbeyi yapan Compaore, 1987 yılından 2014 yılına kadar ülkeyi yönetmiş. Çıkan isyanda ülkeden kaçarak komşu ülke Fildişi Sahilleri’ne sığınmış. Bugün hala orada yaşayan Compaore, 30 yıl hapis istemiyle ülkesinde yargılanıyor. Thomas Sankara’yı ise ülke insanı hala unutmuyor ve efsane lider olarak anıyor. Son olarak Yüzbaşı İbrahim Traore ve destekçileri geçtiğimiz Ekim ayında darbe yaparak ülke yönetimini aldı.
Biz 26 Haziran’da gittiğimiz Burkina Faso’da iki gün sonra terör saldırısı oldu ve ülkenin kuzeyindeki Sahel bölgesinde 34 kişi yaşamını yitirdi. Ülkenin kuzeyinden bu güne kadar 2 milyonu aşkın insan topraklarını terk ederek ülkesi içinde mülteci durumuna düştü.
Turizm açışından pek tanınmayan, Atlas okyanusuna kıyısı olmayan ancak yılda yüz binlerce insanın ziyaret ettiği Burkina Faso’ya en çok Fransa ve Türkiye’den vatandaşlar geliyor. Fransızlar daha çok yeraltı kaynakları ve ticaret için ülkeyi ziyaret ederken, Türkiye’den gelenler ülkeler arası diyalog ve insani yardımlar için burada bulunuyor. Bugün 500’e yakın Türk’ün yaşadığı ülkede inşaat çalışmalarını özellikler Türk şirketler yapıyor. Ülkeye gelen turistler en çok timsah gölleri ve safari yapılabilen hayvanat bahçelerini ziyaret ediyor.
Her yıl milyonlarca insanı ağırlayan timsah gölü ve hayvanat bahçelerinde bakıcıların gözetiminde hayvanlarla fotoğraf çektirilebiliyor. Turistler, timsahları belli bir ücret karşılığında tavukla besleyebiliyor, hayvanat bahçesinde de hayvanların fotoğrafını çekmek için belli bir ücret ödüyor. Buna rağmen ülkede turizmden elde edilen gelir bütçenin çok az miktarını karşılıyor.
Burkina Faso’da dikkat çeken başka bir konu ise trafik. Özellikle nüfusun yoğun olarak yaşadığı Vagadugu’da trafiğin yoğunluğunu motorsikletler oluşturuyor. Her iki motorsikletten birini ise kadınlar kullanıyor. Asgari ücretin 80 dolar civarında olduğu Burkina Faso’da insanlar çalıştıkları işlerde genelde 1 doların biraz üzerinde kazanç sağlıyorlar.
Burkina Faso’da Türkiye insani yardımlarıyla ön plana çıkıyor. Her yıl binlerce çocuğun çeşitli hastalıklardan hayatını kaybettiği, yaşayan çocukların yalın ayak gezdiği ülkede, kendilerine yardım eli uzatan Türkiye’ye ve Türk halkına ayrı bir sempati duyuluyor. İDDEF de ülkeye yaptığı eğitim ve kalkınma çıkarmasıyla 2011 yılından bu yana Burkina Faso’ya umut olmaya çalışıyor. 30 bölgede yaptığı Örnek Köy projeleriyle köylerin elektrik ve suya kavuşmasını ve üretime geçmesini sağladı.
Bugün 60 hoca, 2352 öğrenci, 25 medrese, 23 su kuyusu, 2 Yetimhane, 13 mescit ve ileri aylarda açılışı yapılacak külliye ve ihtisas merkeziyle Burkina Fasolu kardeşlerimize ve gelecek nesle hizmet veriyor. Açılan medreselerde yetim, yoksul öğrenciler ücretsiz eğitim alıyor. İnşa edilen mescitlerde ise halk bir araya geliyor, temiz ve güvenli bir şekilde ibadetlerini yerine getiriyor. Afrika hem yeşerirken hem de insani ve zirai anlamda kalkınma projeleriyle canlanıyor ve bu kapsamda 1500 adet fidan Burkina Faso topraklarına dikildi.
Bir su kuyusuyla hayat bulan topraklar eğitimle yeşermeye başladı. Adeta şehirlerden köylere ilim halkaları genişlemeye başladı, karyeler (köyler) heyecanlandı ve canlandı. Adın gibi mutlu ol inşallah Burkina Faso.